ARALIK AYI VE MUM ERİTME

              Mum eritmek, heleki elinizde yüklü miktarda mum varsa çok sıkıntılı bir iştir .

                Genelde elimde çok fazla mum varsa geleneksel yöntemlerle eritirim ,ama çok zahmetli iştir.

                  Çok önceleri yapmıştım güneş ile mum eritmeyi ama kullanmadım uzun zaman ,geçtiğimiz
                  ilkbahardan beridir çok etkin bir şekilde kullanıyorum ,mayıs ayından itibaren yaklaşık 15 kg
                  mum erittim kısım kısım ,az mum için birebir sistem.

                 Aralık ayının yarısını geçtik ,bu yıl kış hiç gemeyecekmiş gibi havalar gece -1-2 derecelerde
                 gündüz 20 derecelerin üzerinde seyrediyor ,bu sıcaklıklarda mum eritmeye yetiyor bile.

                Geleneksel kazan sistemine göre daha kolay ,temiz ve daha az zahmetli bir iş.

AĞUSTOS AYINA GİRDİK

Bal sağımı bu yıl biraz gecikti ,olay büyük çoğunlukla mevsimsel, tabi birazda benin ihmakarlığımda var
tabiki.

Durum şimdilik çok süper gidiyor ,özellikle meşeden adeta bal akıyor bu yıl ,Istrancalar geneli böyle.

Birkaç güne kalmaz bal sağımına başlarız.

Ana arı yetiştirme kutularının hızına yetişemiyoruz,boş buldukları yere bal dolduruyorlar ,yavru durumları çok güzel.

Bu sezon yetiştirdiğim ana arılardan birtanesi, Trakya arısı.

ISTRANCALARDA GEZDİK BUGÜN

    Hani derler ya hem ziyaret hem ticaret bizde öyle bir vesile ile bugün Istrancaların sınır boyundaki köylerini gezdik.

    Birçoğu köylerin Bulgaristan sınırına birkaç yüz metre neredeyse.

     Uçsuz bucaksız doğa harikası Istranca ormanları.

     İğneada, doğası deniziyle huzur dolu bir tatil beldesi.

     Arıcıları ziyaret etmeden olmaz Ömer amca daha önce ziyaretimize gelmişti ,meşhur Çoban Ömer öğrendiğim kadar arıcılık geçmişi fazla değil ,ona göre çok usta arıcı bana göre çok tehlikeli biri :))))

      İğneadanın genç arıcılarından Abdül Demirkol  Ömer amcayla beraber çalışıyorlar.

     Çok yoğun ve güzel bir gün geçirdik, hem dostlarımızı gördük hemde yeni insanlar tanık.

HAZİRAN AYI İŞLER GÜÇLER

Yeni arılıkta işler yolunda gidiyiyor şimdilik ,arıların dördü hariç diğerlerine kat atmıştık hemen hemen hepside 20 çıtaya geldiler çok güzel bal gelmeye başladı ,diğer dört arım istediğim hızda gelişmedi ,bende geç ket atmaktansa arıları bölmeyi tercih ettim .

   Köydeki arılığın yakınına nerden geldiği belli olmayan bir oğul geldi çalıya sarıldı ,tabiki bizede almak kaldı.

Bu arada  Demirköy ilçemizden dostum Reşat Sayraç ve kardeşi geldiler kovanıyla beraber üç adet arı aldılar havanın kararmasını bekliyoruz arıları yüklemek için Reşat Rusyada çalışıyor arada bir geliyor arılara annesi babası bakıyor ,geçen yılda arılı iki kovan almıştı ,iki kovandan çok güzel bal almıştı.

Kovan üretimi bu yıl çok sıkı şekilde devam ediyor ,yetişemiyoruz zaten gece yarılarına kadar çalışmak zorunda kalıyoruz.

Vize Bal Üreticileri Birliğinin kovanlarını teslim ettik bu ara  çok çalışkan bir başkanları var.

Vize Bal Üreticileri Birliği başkanı Şenol Civelek   (Trakyalı Şenol )gitiğimiz arılıkları denetliyor.

İSTANBUL KOVANDAN SOFRAYA ARI ÜRÜNLERİ KONGRESİ

İstanbul Sheraton hotel de düzenlenen Kovanda Sofraya 2015 Uluslararası Arı Ürünlerinin Gıda Güvenliği ve Otantisitesi Kongresine izleyici olarak katıldık.

Kongreye Türkiyeden çeşitli üniversitelerden ve dünyanın birçok ülkesinden çok sayıda bilim insanı katılmıştı.

Sunumlar çoğunlukla İngilizceydi fakat çevirmenler sayesinde çok rahat dinleyebiliyorduk.Kongre bana göre arıcıya değilde genelde Akademisyenlere hitap ediyordu ve giriş ücretliydi.Ama yinede benim açımdan çok verimliydi.Zaten salonda bulunan arıcı sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi.

   Kongreye aslında sezonun yoğunluğundan dolayı gidemeyecektim çünkü Mayıs ayında birgün benim için çok büyük zaman, ama benim için çok değerli dostum Cihan  Sancak ın ısrarıyla gitmek zorunda kaldım. Bir gün sonra Umre ye gideceği halde bütün gününü bana ayırdı ,kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.

Yemek arasında  (Bu arada yemekler bir Bal firması tarafından karşılandı.) otelin son katı 25. kattan İstanbul manzaraları.

MUM ERİTTİK

Baharda kullanılmayacak eski petekler birikince bizede kazanı kaynatıp eritmek düştü.

Petek eritmek çok zametli ve sıkıcı bir iş ,resimli anlatmak isterdim fakat zaman olmadığı için  resim çekmedim.Öncelikle büyükçe bir kazan gerek, tabi bol miktarda soğuk su.Ha birde biraz geniş gözenekli çuval bu telis çuvalı  olur benzer bir şey olur ,ben bizim burarada çendele denilen peynir imalatında kullanılan  bezi çuval haline getirip kullandım.Çuvalın içerisine eritilecek  petekler konur ve kaynayan suyun içerisine konur.

Petekler eridikçe çuval büzülür ve eriyen mum suya karışır ,çuvalda da eriyen mumlardan kalan posa kalır.Bu işlem bu şekilde devam eder,sonra kazandaki suyun üzerinde biriken mumlar bir kap yardımıyla alınır ve başka bir kap içerisine dökülür ve üzerine soğuk su dökülür ve donan mumlar soğuk suyun üzerinden toplanır ve tekrar başka bir kapta eritilerek kalıp haline getirilir.Bu iş bana göre çok zahmetli bir iş.

Yoğun işlerin arasında ziyaretçilerimizde eksik olmuyor sağolsunlar. Bugün Pınarhisardan Orhan abi ve İğneada dan Ömer amca geldiler arıcılık ve kovan üzerine bilgi alışverişinde bulunduk, Ömer amca nın çok farklı bir arılık teknikleri varmış öyle diyor...Müsayit bir zamanda gidip göreceğiz elbet.

Bunca işin gücün arasında birde kereste gelmezmi işn yoksa indir .