.

.

22 Mart 2010 Pazartesi

BİZEDE ARTIK BAHAR GELDİ

Genelde adettir herkes hafta sonu arılığına gider gerekenleri yapar, ama ne yapalım bir haftalık bir rahatsızlıktan sonra bu sabah sadece arılığa öylesine bir uğrayalım dedik bütün günümüz orada geçti, bugün için başka planlarımız vardı arılığa bir uğrayıp sonra giderim diye plan yapmıştım ama olmadı, yaktık körüğü birine derken tüm kovanları elden geçirdik ,çok güzel polen gelişi vardı bazı kovanlar almış başını gitmiş neredeyse bir haftaya kat atılması gerekir, bazıları daha 5-6-7 çıta bizde çok ileri gidenlere biraz dur dedik ve kovanları eşitlemeye başladık ,bu sistemi bir kaç yıldır uyguluyorum ve çok iyi sonuçlarını gördüm tabi bu bazılarına saçma gelebilir ama ben bunu yapıyorum çünkü birkaç düzenlemeden sonra arıların gücü hemen hemen eşit oluyor zamanı geldimi hepsine aynı anda kat atıyorum genelde hepsine aynı zamanı harcıyorum.
Geçen sonbaharda katları alırken bazı katlarda az ballı çıtalar vardı bunlar benim tahminim 100 ün üzerinde idi ama kışın arıyı sıkıştırırken aldığımız fazla ballı daha bir çok çıtalarımızda boş kovanlarımızda duruyormuş onları iyice unutmuşuz kovanları temizlemek için çıkardığımızda bulduk ,neyse bunları petek ihtiyacı olan kovanlara dağıtmaya başladık.





Üstteki resim bugün değiştirdiğim alttan havalanması olmayan kovanlardan biri içerisine sanki su dökmüşçesine ıslaktı ve kenar petekler bile küflenmişti, alttaki resim ise üç yıldır bazı kovanlarımda kullandığım havalandırma şekli artık bunuda bu yıl terkediyoruz , geçen yıldan beri bazı kovanlarda denediğim komple elek telli altlıklara dönüyorum.













Ben sabit arıcılık yaptığım için kovanlarım ayaklı bana bir zararı yok faydasıda çok , bu kış kendime ayaksız altı elek telli yeni kovanlar yaptımıştım ama onları sattım bende şimdi kullandıklarımın altlarını kesip tel koyuyorum çok basit şekilde altlarını değiştirdim tel masrafından başka bir masrafta olmuyor ayrıca kovana ek bir aparat takmaya ve kovanı yükseltmeyede gerek olmuyor .
Şimdilik altlarını değiştirdiğim kovanlara arıları aktarıyorum ve bir kaç ay böyle idare edeceğiz çünkü yeni yapacağımız kovanlar herkesin kullandığı standart kovanlar ölçüsünde ama hem varroa tuzaklı hemde polen tuzaklı olacak ,hiç bir yükseltide olmayacak.






Bu tip altlıklarda kullanılan tel aslında çok önemli biz bir yıldır dört çeşit tel deniyoruz, adı üstünde varroa tuzağı, varroa nın düşerken canlı olduğunu varsayarsak ve düşerkende bir yere tutunup yukarıda kalmaması için teli ona uygun kullanmak gerekir bizler denemelerimizde hem teli hemde tel ile çıta arasındaki mesafe konusunda kesin kararımızı verdik yeni yapılacak kovanlarımızı bunları göz önüne alarak yapacağız.
















Şimdi kullandığımız kovanların çekmecesi bize aslında kovan içindeki durum ile ilgili bilgileri aslında veriyor.








13 Mart 2010 Cumartesi

GEÇTE OLSA SEZONU AÇTIK

Çok uzun ve sert geçen bir kışın ardından güneş yüzünü biraz olsun göstermeye başladı ,gerçi üstteki resimde görüldüğü üzere dağlarda hala kar var gece sıcaklığı hala sıfır düzeyinde gidiyor,
dediğim gibi bu kış çok sert bir kış oldu hava sıcaklığı -20 derecelere kadar düştüğü oldu böyle olunca arılarla ilgili bir şeyler yapma şansımız hiç olmadı sadece dıştan kontrol etme şansımız vardı,bugün biraz olsun hava sıcaktı bizde buradaki arıların ilk konrol ve bakım işlerini yaptık,ormandaki arılara ulaşım sebebiyle şimdilik gitme şansımız yok ve daha bir sürede gidemeyeceğiz gibi çünkü yollar kapalı yürüyerekte gitmek çok zor ve uzak, en son kasım ayı sonunda oksalik yapmak için gittik birdaha da gidemedik kışa çok güçlü ve bal stokları iyi bir şekilde girdiler inşallah bir olumsuzluk olmazdır.
Buradaki arılarımda on gün öncesine kadar bir kaybım vardı birde ana kaybı vardı anasız olanı hallettik, ama geçtiğimiz hafta içinde yaşadığımız karyağışı ve fırtınada üç kovanımın kapağı üzerlerinde taş olduğu halde uçmuş ve açılmış içleri kar dolmuş tabiki arılarda ölmüş ,bu kayıplarla toplam dört kaybımız oldu neyse sağlık olsun kayıplar telafi edilir zamanla.
İlk varroa mücadelesini bugün perizin le yaptık hava müsait olursa bir hafta sonra birdaha uygulayacağım ondan sonra ilerleyen zamanda başka mücadele yöntemlerinle devam ederiz ,bence arıcılıkta varroayla çok ciddi şekilde mücadele etmek gerekiyor etrafımızdan gördüğümüz kadarıyla kayıpların çoğunluğu varroa nedenli çünkü soruyoruz varroa için ne yaptın hiç ,yada kolay diye duman yaptım diyor çok iyi biliyorum ki onuda bir kez bile doğru dürüst yapmadı ,biz geçtiğimiz yıl son baharda formik jel ardından varostop şerit uyguladık ardında farklı sıcaklıklarda oksalik uyguladık tabi sonuçlarda farklı oldu bunlarıda notlarımıza ekledik ileriki zamanlarda tecrübe olması amacıyla.

Neyse arılarımın durumu gayet güzel ilk yavruları çıkarmışlar yeni yumurta atanlar var bal kemerleri çok azalmış mevcutları gayet iyi çokta güzel polen gelişi var nereden bulurlarsa daha çoğu yerde kar var.
Bu kış bize bir çok tecrübe kazandırdı yerli arıyla çalışmanın nekadar avantajlı olduğunu bir kez daha kanıtlamış olduk, çünki trakya gibi çok değişken hava şartlarına sahip bir yerde hedefler tutmaz ,bir bakarsınız her yer güllük güneşlik sonradan yağmur yağar, fırtına olur ,çamur olur ee ne olur, hedef tutmaz başka bahara
Dediğim gibi -20 leri gördük ve çok sert ve uzun bir kış yaşadık ve yaşıyoruz böyle bir ortamda başka bir ırkla çalışmak gerçekten bir aptallık.












Besi için üstten beslemeyi kullanıyorum,kışa girerken besi kaplarını toplamıştım ve üst örtü için naylon ve strafor kullanıyordum onları topladım besi kaplarını ve örtü tahtalarını koydum artık besi yapmaya başlamalıyız.Hatta ilk besiyide 100 er gr koyu şerbet olarak yaptık,ilerleyen günlerde kışa girerken ayırdığımız 100 ün üzerinde ballı çıtalarıda takviye olarak zamanla kullanacağız.

















Geçen yıl ürettiğim analardan biri